16/04/2024

STM’nin İnsansız Otonom Su Altı Aracı Geliştirme Çalışmaları

Gürkan Gezgin
Yazar: Gürkan Gezgin | Endüstriyel İşbirliği Yöneticisi / İnsansız Otonom Su altı Aracı Geliştirme Proje Yöneticisi

Dünyadaki hızlı teknolojik gelişim ve ülkeler arasında yaşanan jeopolitik gerginliklerin artışına paralel olarak savunma sanayiinde de ileri teknolojilere olan talep ve ihtiyaç sürekli evrim geçirmektedir. Günümüzde denizcilik sektöründe beklenebilecek önemli değişikliklerden birisi otonom teknolojilerin daha fazla kullanılmasıdır.  Nitekim savunma sanayiinde ve özellikle denizcilik alanında gelişmiş tüm ülkeler bu alanda yeni platformların geliştirilmesi için çalışmaktadır. Bu yaklaşım ve ilgili faaliyetlerin sonuçları savunma stratejilerinde paradigma kaymasına neden olmaktadır.

STM olarak hazırladığımız bu içeriğimizde insansız sualtı sistemleri nedir sorusunu yanıtlarken detaylı bir inceleme yapacağız.

Otonom ifadesi tanımı gereği içinde yapay zekâ barındırmak zorundadır. Yapay zekâ teknolojileri gelişmeye devam ettikçe, deniz alanındaki araçlarda insan girdisi azalacak, bu araçlar otonom seyir yapmalarını sağlayacak komplike sistemlerle donatılacaktır. Kuşkusuz deniz alanındaki otonom teknolojiler sivil ve askeri tüm denizcilik sektöründe önemli bir dönüşümü haber vermektedir. Geleneksel yöntemlerle üretilen deniz araçlarındaki insana dayalı uygulamalar, otonom teknolojilerin entegrasyonuyla daha verimli, güvenli ve çevre dostu hale gelebilecektir.

İnsansız Sistemlere Artan Yönelim

Askeri ve sivil alanda insansız sistemlere olan gereksinim her geçen gün artmakta, insansız sistemlerin yetenekleri, güvenilirliği, kullanım alanları ve kullanım oranı ivmelenmektedir. Küresel ölçekte insansız/otonom deniz platformları pazarının yıllık %8,5 bileşik büyüme oranı ile 2029 yılına kadar 7,4 milyar ABD doları seviyesine ulaşması beklenmektedir.[1]Bu trendin bir sonucu olarak insanlı su üstü veya su altı platformları ile icra edilen birçok görev insansız platformlar ile yapılabilir seviyeye ulaşacaktır.

İnsansız platformlara artan ilgi ve yönelimin nedenleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

  •  Verilen görevleri ana platformu ve personeli riske atmadan icra edebilmek,
  •  Görev icra maliyetini azaltmak,
  •  Görev riskini minimize etmek,
  •  Asimetrik etki yaratmak,
  •  Minimum operatör girdisi ile maksimum görev icra süresine sahip olmak.

Otonom Su altı Araçları

Otonom Su altı Araçları (“OSA”), operatör tarafından planlanan görevleri dışarıdan herhangi bir müdahale olmaksızın icra edebilme kabiliyetine sahip insansız su altı sistemleri olarak adlandırılmaktadır. Doğası gereği suyun altında otonom görev yapacak söz konusu komplike platformların realize edilmeleri insansız su üstü araçlarına nazaran daha karmaşık ve zor bir süreci beraberinde getirecektir.

Literatürde insansız su altı araçları pek çok farklı alt sınıf ile tanımlanmaktadır. Genel kabul gören metodolojiye göre sınıflandırma, sistemlerin kontrol edilebilme durumuna göre yapılmaktadır. OSA’lar çalışabildikleri derinliklere ve boyutlarına göre seyyar, hafif, ağır ve iri sınıf kategorilerinde tanımlanmakta, kullanım konsepti ve üzerinde bulundurulan faydalı yüklere bağlı olarak birçok farklı konfigürasyon ile donatılabilmektedir.

Otonom su altı araçları ile uzaktan kumandalı su altı araçları arasındaki en temel fark otonom su altı araçlarının kendi kendine karar alabilen ve uygulayabilen bir mekanizmasının ve kendi güç kaynaklarının mevcut olmasıdır. Otonom su altı araçları önceden planlanmış rotalarda görev yapabilir, hatta görev esnasında önceden öngörülememiş durumlarda doğru kararları alarak çeşitli şekillerde tepki verebilir.

Bu bağlamda OSA’lar gerek sivil gerekse askeri uygulamalarda çok boyutlu ve yaygın kullanım potansiyeline sahiptir.

Askeri alanda, teknolojik gelişmeler ile her geçen gün bir çekim merkezi haline gelen ve kullanım konsepti gelişen OSA’lar harekât alanında oyun değiştirici potansiyele sahiptir. Bu nedenle OSA’lara yönelik yatırımlar artmakta ve kullanım konseptleri gelişmektedir[2]. Yakın gelecekte dünya bahriyelerinde kullanımları yaygınlaşacak OSA’ların özellikle iri sınıf kategorisinde mevcudiyetinin artması beklenmektedir.

Diğer taraftan OSA’lar sivil alanda da yaygın olarak kullanılmaktadır[3]. Nitekim günümüzde açık deniz petrol araştırmaları, uzaktan kumandalı/otonom su altı araçlarının kullanımının yaklaşık yüzde 60’ını oluşturmakta, deniz tabanındaki kablo ve boru hatlarının kontrol, gözlem, bakım ve onarım faaliyetleri gibi ticari uygulamalarda ulaşılan derinliklerin artması, bu derinliklerde dalgıç çalıştırmanın güçlüğü/imkansızlığı ve yüksek maliyetleri vb. nedenlerle insansız su altı araçlarının kullanımı yaygınlaşmaktadır.

IOSA(Temsili Görsel)

STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. Vizyonunda İnsansız Su altı Araçları

Sonuç odaklı AR-GE anlayışını benimseyen STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (“STM”) için insansız su altı araçları stratejik ürün gamında yer almaktadır. STM, denizaltı tasarım-dizayn, otonom hava araçları, komuta kontrol ve karar destek sistemleri gibi alanlarda geliştirdiği yetenek setlerine edindiği tecrübeleri de ekleyerek bu niş alanda küresel gelişmeler ve trendlerle uyumlu hareket etmeyi planlanmaktadır.

Denizaltı inşa ve modernizasyonunda başat aktör ve oyun kurucu misyonuna sahip STM, küresel pazarda ivmelenen otonom su altı sistemi geliştirme çalışmalarına kayıtsız kalmamıştır. STM500 projesi ile denizaltı dizaynına yönelik bilgi birikimini ve deneyimini ortaya koyan firmamız, son dönemde insansız hava araçları konusunda da yüksek bir tecrübeye ulaşmıştır.

STM, birlikte çalıştığı tüm yerli sanayi ortaklarının da yeteneklerini kullanarak otonom su altı araçlarına yönelik çalışmalarını derinleştirmeyi ve bu sektörde otonomi seviyesi yüksek ürünler geliştirmeyi hedeflemektedir. Bu vizyondan hareketle STM, insansız su altı otonom aracını yoğun ve sıkı çalışma ile 2024 yılında denize indirmeyi hedeflemektedir. STM insansız su altı otonom aracının ilk aşamada mayın tespit ve imha görevlerinde kullanılması planlanmaktadır.4

Geniş Ürün Yelpazesi

STM’nin üzerinde çalıştığı ve her türlü otonom su altı aracının çekirdeğini oluşturacak AR-GE projesinin ilerleyen dönemde ürünleşmeye gitmesi, müşteri talebi ve kullanım konseptine göre değişkenlik sergileyebilecek esnek ve modüler bir tasarıma sahip olması ve farklı kullanım konseptlerine uyumlu ve her boyutta geniş bir ürün ailesine evrilmesi hedeflenmektedir.

Dipnot:

[1] Submarine Market Size and Trend Analysis by Segments, Programs, Competitive Landscape, Region and Forecast to 2033, https://www.globaldata.com/store/report/submarine-market-analysis/

[2] Olası senaryolar şu şekilde sıralanabilir; Keşif, Gözetleme ve istihbarat toplama, Mayın Karşı Tedbirleri (MKT) kapsamında mayının tespit/imhası, Denizaltı Savunma Harbi, Denizaltı Harbi, Elektronik Harp, Arama ve Kurtarma Harekâtı, Üs/Liman savunması ve güvenliğinin sağlanması ve Asimetrik Harpte kullanım.

[3] Olası senaryolar şu şekilde sıralanabilir; Bilimsel Araştırma/Numune Toplama, Deniz Tabanın sörveyinin yapılması/Haritalandırılması, Deniz tabanı hidrokarbon kaynaklarının çıkarılması, Deniz Kazaların İncelenmesi, Arkeolojik Araştırmalar, Kaçakçılık ile Mücadele, Liman Güvenliği ve Adli Vakalar.

Kaynakça:

  1. Submarine Market Size and Trend Analysis by Segments, Programs, Competitive Landscape, Region and Forecast to 2033 Erişim Tarihi:06.03.2024

                https://www.globaldata.com/store/report/submarine-market-analysis/ . Global Data.

  1. Milli İnsansız Su Altı Aracının İlk Görevi Mayın Temizkeme Olacak , Haber, 31.08.2023, Anadolu Ajans, Erişim Tarihi: 06.03.2024

https://www.aa.com.tr/tr/teknofest/milli-insansiz-su-alti-aracinin-ilk-gorevi-mayin-temizleme-olacak/2979834.

 

Etiketler:

Bağlantıda kalalım!

Kurumsal e-bültenimize üye olarak şirketimiz hakkındaki güncel gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Formu göndermeden önce KVKK bilgilendirmesini kabul etmelisiniz.

Aranacak kelimeyi girin ve "enter" tuşuna basın.
Çıkmak için "ESC" tuşuna basın.